
Oglum 18 aylik olmak uzere ve bir kac haftadir cogalan aglama krizleri artarak rutin davranislar haline geldi. Artik gun icinde o kadar cok agliyor ki ruh halimiz surekli degisir oldu. Oyle ki gozunde yaslar dokulerek avazi ciktigi kadar aglarken eline ilgisini cekicek bir sey verdigim anda 1 saniye once aglayan cocuk o degilmis gibi gulucukler atmaya basliyor. Tabii her zaman yeni seylerle ilgisini cekmek o kadar kolay olmuyor. Bazen isteklerinde oyle israrci oluyor ki gerceklesmediginde yada engellendiginde saclarini cekip, kendi kendine vurmaya bile basladi.:( Bu yasta bu asabiyet nereden cikti diye dusunmuyorum, hepsi gelisiminin normal bir parcasi. Bilimsel gercekleri goz ardi edip yok efendim "2 yas sendromu da neymis, eskiden sendrom mu vardi, bizim annelerimiz bizi nasil buyuttu, popoya bir saplak sendrom falan kalmaz" gibi laflar edenleri de hic anlamiyorum. Evet eskiden 2 yas sendromu diye bir durum bilinmiyordu. Annelerimiz ve anneannelerimiz de muhtemelen aglayan cocuklarini once ufaktan popoya saplak, sonra buyudukce havada ucan terliklerle terbiye ederdi. Abartanlar yok muydu, kesin vardi. Dayagi cennetten cikma diye savunan, dayakla ve odaya kapatilmayla buyutulen zamanin cocuklari gunumuzun buyuklerini olusturuyorlar. Cogunlugu dayakla yada sevgisiz ortamda buyutulen bir toplumda da aile ici siddetin neden bu kadar arttigini fazla dusunmemek lazim...Henuz bebek denilecek yastayken kucuk saplaklara alisan, biraz daha buyudugunde terlikle kovalanan, her agzini actiginda azarlanan cocuklarin gunumuzde sevgi dolu bireyler olmasini beklemek ne kadar dogru. Elbette eskiden bu sekilde buyutulen her cocuk simdi esine yada cocuklarina dayak atmiyor. Kimi aldigi egitim ve gelistirdigi kisiligiyle, gecmisten aldigi derslerle olumlu, sevecen, anlayisli aile reisi olmayi tercih ediyor, kimisi gecmisin izlerini hala ustunde tasiyip toplum icinde ezilen, icine kapanik bireyler olarak kaliyor, kimi de dayak atmasada ya calistigi ortamlarda yada evde etrafindakilere duygusal siddet uyguluyor. Iste butun bunlarda cocuklarin buyumesinde cok onemli bir surec olan 12 ve 36 ay arasi donemin buyuk etkisi var. Aslinda bu sureci "SENDROM" olarak tanimlamak bana gore yanlis. Cunku sendromun kelime anlami ozel bir bozuklugu gozteren, teshisi kolaylastiran bulgu ve belirtilerdir. Cocuklarin bu yaslarda yasadigi ve tamamen gelisiminin normal bir parcasi olan bu doneme sendrom demek yanlis olur. Nitekim Amerika'da bu surecteki cocuklar "TERRIBLE TWOS" olarak adlandiriliyor.
Bu surecle nasil basa cikabiliriz. Iste burada butun yapmamiz gereken sey sabirli olmak. Onlarin henuz cok kucuk ve herseyden habersiz oldugunu surekli akilda tutmaliyiz. Evet cok zor, su anda bu sureci birebir yasayan bir anne olarak ne kadar zor oldugunu anlamak icin ancak yasamak gerek diyorum! Kolay degil dunyayi kesfediyorlar. Evde, sokakta, alisveriste, parkta, restaurantta her yerde bir yerlere kosturup bir seylere dokunmak istiyorlar. Kendileri icin neyin tehlikeli, neyin zararli oldugunu bilmiyorlar. Daha dogrusu tehlike nedir onu bile bilmiyorlar. Ellerine aldiklari en olmadik seyler onlar icin cok kiymetli, hepte en olmadik seyler! Koltuklarin ustune cikip kosmak, sandalyenin ustunde ziplamak, masanin ortusunu ustundekilerle beraber asagi cekmek, dolaplarin icini karistirmak, televizyonun kumandasini kurcalamak onlar icin cok eglenceli. Peki butun bunlari yapmalarini engellerken nasil bir tutum sergilemeleyiz.
Hayir kelimesini azaltin. Her yaptiklarini hayir diyerek engellemeye kalkmayin. Surekli "hayir" dememek icin en cok bulundugumuz ortami yani evi guvenli hale getirin. Kendisine zarar vermedigi surece bazi seyleri yapmasina izin verin.
Kendine ait bir karistirma dolabi olsun. Siz mutfakta yemek yaparkan o da her actiginiz dolabin icine mi girmeye calisiyor? Ona ait bir dolap yapin, icine kullanmadiginiz zararsiz esyalar ve bir kac oyuncak koyun. Boylece hem kendinize vakit kazandiracak hemde cocugunuza istedigi ozgurlugu vermis olacaksiniz.
Dikkatini dagitin. Yapmamasi gereken birsey mi yapiyor? Mesela sandalyenin ustune cikti oradan da baska bir yere tirmanmaya calisiyor. Her engellediginizde aglayacagi kesin, bu yuzden engellemenizi onun dikkatini baska bir yere cekerek yapin. Boylece ilgisini cektiginiz seyle mesgul olacak ve bir sureligine yaptigi seyden vazgececektir.
Inatlasmayin, cekismeyin, ne olursa olsun sabirli olun. Yapma dediginiz halde israrla devam ediyorsa asabi davranip olmadik inatlasmalara girmeyin. Sakin ve sabirli davranin, onu kucaklayip operek sakinlestirin. Sesinizin tonuyla davranisiniz ortussun. Bir yandan sarilirken diger yandan da asabi bir sesle konusmayin.
Anne, baba olarak ayni tutumu sergileyin. Birinizin engelledigi davranisa digeriniz izin vermesin. Babasi kaslarini cattiginda siz gulumsemeyin.
Engellediginiz davranislara agladi diye izin vermeyin. Aglayarak elde ettigi seylerde sizin sinirlarinizi olcuyor, aglamayi size karsi koz olarak kullanmayi ogreniyor unutmayin. Asla aglamadan once izin vermediginiz bir durumu agladiktan sonra onaylamayin. Aglamaya basladiginda yanindan biraz uzaklasin, goreceksiniz en fazla 30 saniye sonra aglamasi kesilecek. Eger aglamasi kesilmiyorsa o anda oyun oynamayi yada sevdigi seyleri yapmayi deneyerek sakinlestirmeye calisin.
Sesinizin tonunu asla yukseltmeyin. Yapmanizi istemediginiz bir sey yaptiginda asla ona bagirmayin. Sizin ona bagirmaniz onu psikolojik olarak incitip, hayal kirikligina sebep olacaktir.
Size birseyler anlatmak istediginde onu dinleyin. Konusmaya baslayipta size birseyler anlatmaya calisitiginda onu dinleyin. Onu ertelemeyin yada susturmaya calismayin. Elinizden tutup sizi istedigi seylere yonelttiginde onu takip edin. Daima ona karsilik verin, onu onemsediginizi hissettirin.
Bu uzun surecte anne ve babalar hatta akrabalar ortak bir tutum sergilemeli ve sabirli olmaliyiz. Onlar biz nasil yetistirirsek oyle buyuyecekler. Yoksa hic bitmeyen bir 2 yas sureci ile karsi karsiya kalabiliriz. Hic kimse 17-18 yasinda her istedigini yaptirmak icin ailesine karsi gelen, etrafindakilere zarar veren yada icine kapanik, sosyal iliskileri zayif cocuklar yetistirmek istemez. Oyleyse bu sureci en saglikli sekilde atlatmak icin elimizden geleni yapmali bir zamanlar kendimizin de cocuk oldugunu unutmamaliyiz.