Sayfalar

26 Kasım 2013 Salı

32 AYLiK ANNENIN KALEMINDEN ANNELIK

Annelik uzerine yazilmis cok yazi ve kitap var biliyorum. Ama benimde bu konuda soyleyeceklerim var elbet.

Aylardir blogumda herhangi bir yazi paylasamadim. Belki beni takip eden arkadaslarim yavas yavas blogumun varligini bile unutmuslardir ki haklilar. Yazmadim, yazamadim sebebi tum vaktimi, enerjimi, konsantrasyonumu ogluma ondan arta kalanlari da esime ayirmayi tercih ettim. Ara sira kucuk yazilar paylasabilirdim ama ne kendimi, ne de yazilarimi okuyanlari kandirmak istemedim. Anneligin tadini cikarmak istedim kisaca. Simdi ne degisti derseniz aslinda hic bir sey degismedi. Sadece bir cocugun gelisimindeki en onemli aylari yavas yavas geride birakirken bloguma da biraz vakit ayirmaya karar verdim. 

Ben yurtdisinda yasadigi icin cocugunu ilk 5 ay haric tek basina hic bir anne ve akraba destegi almadan buyuten bir anneyim. Bunu tek satirda yazmak cok kolay olsa da uygulamada cok zorlandigim gunler oldu. Bu zorluklari tek tek yazip kendimi super kahraman gibi gosterme niyetinde degilim. Ogluma hamile kaldigimda onu hic bir akraba destegi olmadan buyutmem gerektigini biliyordum ve bundan sikayette etmiyorum. Benim deginmek istedigim konu aslinda icinde bulundugum durumun tam tersi durumundaki anneler. E ne var bunda cogumuz anneannelerden, babaannelerden yada akrabalardan yardim aldik, aliyoruz dediginizi duyar gibiyim. Ben de dogum yaptigimda annem Turkiye'den geldi ve 5 ay bizimle kalip bana yardimci oldu. Buraya kadar hersey normal, yeni dogum yapmis bir annenin annelige alisabilmesi icin yakinlarindan destek almasi kadar dogal bir sey yok. Ama bir de bu durumu, yeni kazandigi annelik sifatini kullanip, tum aileyi hamile kaldigi gunden itibaren bir nevi seferberlik haline sokan kadinlardan bahsetmek istiyorum.

Hamilelikleri bile buyuk bir toren halinde gecer bu "anne"lerin. Ilik sutleri, meyveleri, folic asit haplari, vitaminleri onlar kipirdamadan yani baslarina konuluverir.  Burada yanlis anlasilmamak icin sunu belirtmeliyim ki; hamileligi risk altinda oldugundan gunluk hayati kisitli annelerden bahsetmiyorum. Aksine cokta saglikli bir hamilelik yasayan, her turlu aktiviteye katilabilecek kadar enerjik bayanlardan bahsediyorum. Bu bayanlari  nasil bir anne olacaklari aslinda daha hamileliklerinde bellidir.

Bebegin dogumuyla beraber dogal olarak lohusalik sureci ve evde bir kosusturmaca baslar. Resmen seferberlik ilan edilmistir. Bebegin banyosu, emzirilmesi, altinin  degismesi, kisacasi gunluk bakimi ayni seferberlik ordusuyla yapilir. Bazen orduya yardimci destek alanlar da olur. "Anne" calissa da calismasa da anneanne, babaanne, teyzelere bir de bakicilar eslik eder. Normalde lohusalik en fazla 40 gun derler ya bu "annelerin" lohusaligi uzunca bir sure bitmez. En ufak yorulsa, uzulse hemen sutu kacar, depresyona girer. Aslinda annelikle ilgili ne kadar kitap varsa okumustur hamileligi suresince. Teoride cogu seyi cok iyi bilir. O yuzden etrafindakileri guzelce yonlendirir. Uygulama kisminda anneanne, babaanne, akrabalar, bakici dururken kendini yipratmaz. Saati geldiginde bebegini emzirir. Sonra elbet biri gazini cikarir, digeri altini degistirir. Bazen emzirmekten bunalir, geceleri ozellikle, kim uyanip 2-3 saatte bir emzirecek oyle ya. Sut bir guzel sagilir, artik o gecenin nobetcisi kimse bebegi o besler biberonla. Bebek 1 yasina gelir gelmez hatta mumkunse ilk 6 aydan sonra sutten kesilir ne de olsa ek gidalar ve anne sutunu aratmayacak mamalar vardir. Bebek buyumeye baslar, aylar hizla gecer. Ama evdeki kalabalik bir turlu azalmaz. Seferberlik hali ilk gunki gibi devam eder. Her turlu yardimi almasina ragmen "anne" cok yoruluyordur. Kalabaliktan bunalan babaya  aslinda "anne"nin ne kadar yorulup, bunaldigi bizzat "anneanne" agzindan anlatilir. 

Artik ufaklik emekleme, siralama ve nihayet yurume surecine gelmistir. Haftanin bir kac gunu kurslar, aktiviteler, cok yorucu bir surec baslar. Lohusalikta artik mecbur bitmistir. Bu duruma yeni bir sifat bulmak gerekir. Aslinda sadece ANNE olmak yeterlidir ama o da cok zordur. Bu defa bunalan, yorulan, hayattan bezmis "anne" olunur. Yine seferberlik ilan edilir bakici tek basina yeterli gelmiyordur. Hafta sonu aksamlari anneanne yada babaanne ufakliga bakarken gecirilen bir kac saat "anne" ye yetmiyordur. "Anne"  cocugunun hayatinda oldugu surece icinde bulundugu duruma uygun kendine yeni sifatlar bulacaktir......

Bu hikayenin kahramani "anne" dikkatinizi cekmek istedigim. Eminim hepinizin etrafinda bu tur "anne"ler vardir. Icinde bulundugu hamilelik yada lohusalik surecini sanki dunyada sadece kendi basina gelen bir olay gibi etrafindakilere yasattiran bayanlar kasdettigim. Burada kesinlikle yanlis anlasilmak istemem. Elbette hamilelik ve annelik bir kadinin basina gelebilecek en ozel ve en guzel duygu. Benim anlayisima gore tum zorluklara tek basina gogus gerebildiginde ve anneligin gerektirdigi vazifeleri tek basina yapabildiginde "gercek anne" olma yolunda bir adim atilmis olur. Diger sartlarda da "anne" olunur tabii ki ama bana gore hep bir parca eksik kalir. Elbette ki "gercek anne" olabilmek sadece cocugun bakimini yada ihtiyaclarini gerekirse tek basina ustlenmekle olmuyor. Onun hayat boyu gerektiginde bir adim onunde, gerektiginde yanibasinda yada bir adim arkasinda yuruyebilmektir "gercek anne" lik. Hastalandiginda onu bakicinin kollarina birakmak degil sabahlara kadar basinda nobet tutmaktir. 1 yasindayken de 5 yasindayken de 20,30, 40, 50 sinde bile hep yaninda annesi oldugunu unutmamak, unutturmamaktir.

Sefkattir annelik, fedakarliktir, karsiliksizdir, uykusuzdur, huzursuzdur, gururludur, emektir  ama her seyden cok sevgidir annelik. 


16 Nisan 2013 Salı

Hayat Bir Cocuga Nasil Anlatilmali

HARİKA BİR YAZI, HERKES OKUMALI.. Genellikle blogumda kendi arastirmalarimi, okudugum kitaplardan ogrendiklerimi paylasirim. Fakat bu yazi oylesine dogru ve insani ogutler iceriyor ki paylasmadan edemedim.....

Hayat Bir Çocuğa Nasıl Anlatılmalı?

Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen ...kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmaya başladım:

Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan yetiştirmek' olan bir iş. Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın. Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını...

Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?' demeden...

Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi, ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini. Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları gösterecek hayat ona. Her şeyin bir sonu olduğunu öğret. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini, kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu.

Gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret.
Kitaplardan keyif almasını.

Ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini öğret ona. Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı. Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret ona, sıkılıp da kendini yönlendirmeyi bulmasını.

Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla.

Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar, bunu öğretmemiş diğer sevgililerin aksine...

Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona.Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli olduğunu öğret.Alın terine saygıyı öğret ona.

Aşk acısı çekmenin hiç aşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğret.Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesi gerektiğini öğret,başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı...

Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret.
Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini anlat.Hayatı sorgulamayı öğret ona...

Bilginin en büyük güç olduğunu öğret.Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğret. Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmesini öğret ve haklıyken dik durmasını.

Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğret.

Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı...
'İstemiyorum', 'hayır' demeyi öğret ona, istediğinde ise 'istiyorum' demeyi.

Sevdiğinde ise 'seni seviyorum' diyebilmeyi öğret ona. Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz kokmasını...

Sorgusuz sevmeyi...
El yazısı ile notlar yazmayı...
Lafı dolandırmamayı...
Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını, dostluğa yatırım yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğret ona.
Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını.

İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona, en yoğun zamanda bile kendine vakit ayırması gerektiğini öğret...
Ama en çok da kendini sevmesini öğret...
Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini...
Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi gerektiğini... Kendine özenli yemekler yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını...

Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona...

- Aylin Kotil

6 Nisan 2013 Cumartesi

DOGUM GUNU PASTA DIZAYNLARI

Hayatimiz boyunca en onem verdigimiz gunlerden biri de dogum gunlerimizdir. Ozellikle cocuklar icin heyecan verici ve akilda kalici hatiralarin yasandigi bu ozel gunde en onemli konu pasta secimidir. Artik oyle cesitli pastalar yapilmaya baslandi ki lezzet kadar pastanin dizayni da ayri bir onem tasir hale geldi. Herkese yeni fikirler verebilecegini dusundugum degisik pasta dizaynlarina cesitli ornekler...

cocuk pasta

cocuk pasta

cocuk pasta

mickey fare pasta

pooh pasta
ahtapot pasta

arabalar pasta

kelebek pasta

nemo pasta

kiz cocuk pasta

numara pasta

erkek cocuk pasta

cicek pasta

supermen pasta

cup cake pasta

yamuk kiz pasta


26 Kasım 2012 Pazartesi

KALSIYUM SUYU TARIFI

kalsiyum suyu tarifi
Vucudun en buyuk ihtiyaclarindan biri olan kalsiyum iskeletimizin hammaddelerinden biridir. Kalsiyum ihtiyacimizi yiyeceklerden karsilarken kalsiyumun yogun bir sekilde bulundugu yumurta kabugu, tavuk kemigi ve balik kilcigini mecburen tuketemiyoruz. Kalsiyum suyu simdiye kadar cope attigimiz bu besin atiklarini bir cesit geri donusum sistemiyle kullanilabilir hale getiriyor. 

Malzemeler 

En az yarim kase yumurta kabugu (disi iyice temizlenmis olmali) 
Balik kilciklari
Tavuk kemikleri 
Sirke 

Hazirlanisi  

Buyukce bir cam kavonozun yarisini sirke ile doldurun. Yumurta kabuklari, balik kilciklari ve tavuk kemiklerini kavonuzun icine doldurup 1 hafta sureyle kavonozun icinde bekletin. Icinde sirke oldugundan bekleyen gida atiklari herhangi bir kotu koku salmayacaktir. 1 hafta sonunda bekleyen malzemelerdeki kalsiyum sirkenin icine gececektir. Malzemeler suzgecten gecirilerek elde edilen kalsiyumlu sirkeye ayni miktarda su ilave edilip 10 dakika kadar kaynatilacak. Kaynama sonucu buharlasan sirkeden arta kalan kalsiyumlu su olacaktir. Suyun tadi hafif eksimdi olup yemeklerde, pilav ve corbalarda kullanilabilecegi gibi ayni zamanda su olarakta icilebilir.

Kalsiyumlu su tarifi Doktorum programi 26.11.2012 tarihli yayininda Gida Teknolijisi Uzmani Dr. Ugur Gorus tarafindan verilmistir.

13 Kasım 2012 Salı

ANNELER VE ANNE ADAYLARI DIKKAT....


bebeklerde kalp rahatsizligiHer yıl 10 bin kadar bebek en hafifinden en ağır duruma kadar değişik derecede Doğumsal kalp hastalığı ile dünyaya gelmektedir. (Yaklaşık 133 doğumda 1 )Her gebelik küçükde olsa DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI olan bir bebek ile doğum riskini beraberinde getirecektir.



ANNE ADAYLARINDAN VE BEBEK BEKLEYEN ANNELERİMİZDEN RİCAMIZ

HAMİLE İSENİZ
...
HAMİLELİĞİNİZİN 18 VEYA 22. HAFTALARINDA PEDİATRİK KARDİYOLOJİ SERVİSLERİNDE VE KADIN DOĞUM UZMANLARINIZA DANIŞARAK

YADA DOĞUM YAPTIYSANIZ
MUTLAKA BEBEĞİNİZİN KALBİ YÖNÜNDEN DOKTOR KONTROLUNDEN YADA HASTANENİN KARDİYOLOJİ SERVİSİNDEN ( VARSA PEDİATRİK KARDİYOLOJİ SERVİSİ ) YADA ÖZEL KARDİYOLOG DOKTORLARINA MUAYENE ETTİRİNİZ..

Prenatal tanı uygulamaları ve içeriği günümüzde ilerledikçe fetal ekokardiografinin önemi daha anlaşılır hale gelmiştir.

BU FETAL EKONUN AMACI
■Gebelik sırasında anne ve bebek için en uygun ve yakından takip yapılmasını sağlar
■Ebeveynlere bebeklerinin durumunu anlamaları için zaman kazandırır ve gebeliğin gidişatı hakkında karar vermelerini sağlar.
■Bebeğin doğumu veya sonrasında uygun hazırlık ve tedaviler için daha çok zaman sağlanır.
■Doktor doğru zamanda ve doğru yerde doğumun olmasını planlayabilir
■Hayatı tehdit edici acil durumlardan kaçınılabilir , zaman ve kaynak israfı önlenmiş olur.
■Yenidoğan bebeğin eve gitmesi ve beklenmedik kötüleşmeler ile karşılaşılması önlenir. (bazı kalp hastalığı tiplerinde eğer tanı erken konmaz ise hayatın ilk günlerinde
bebekler kaybedilebilir)
■Bebekler hayata iyi bir noktadan başlayabilmeleri için bir şans vermiş oluruz.
KAYNAK : TURKIYE PEDIATRIK KALP ANOMILILERI YASAM VE DAYANISMA DERNEGI

9 Kasım 2012 Cuma

En faydali oyuncaklardan biri PUZZLE

tahta puzzle
Bir kac aydir zaman zaman ogluma Melissa & Doug imzali  tahta puzzlelarimizi dogru sekilde yerlestirmeyi ogretmeye calisiyordum. Genelde pek ilgisini cekmiyor yada en fazla 1 tane hayvan figurunu dogru yere koyduktan sonra ilgisini baska seylere yoneltiyordu. Dun odasinda oynarken birden puzlle'ini aldi ve 8 ayri hayvandan olusan parcalari bir defada tek tek yerine koydu! O kadar sasirdim ki bu zamana kadar her ne kadar ilgisiz gozukse de meger hicte oyle degilmis. Ben de o anin heyecaniyla dolapta duran diger hayvanli puzzle'i cikardim ve puzzle'in parcalarini etrafa dagittim. Annelik bu ya bakalim ne yapacak diye merakla gozlemek istedim. Sonuc o an icin biraz hayal kirikligi oldu. Sanirim bu kadar puzzle yapmak yeter diye dusundu..:) Aksama dogru bir baktim bizimki her iki puzzle'in parcalarini once gruplara ayirdi sonrada bir cirpida yapiverdi. Siradaki hedef her bir puzzle parcasindaki hayvan figurunun isimlerini ogretmek. Bir kacini biliyoruz ama biraz daha calismamiz lazim:) Bu sayede hem hayvanlarin isimlerini ogreniyor hem de sekillerini, ayni zamanda da zeka gelisimi olumlu yonde ilerliyor.

28 Ekim 2012 Pazar

SURPRIZ 2. ODULUM :)

Sevgili blogger arkadasim Ates Boceginin annesi Muge bana bu guzel odulu layik gormus. Cok tesekkurler Muge'cim Ates Bocegini ziyaret icin buraya tik tik.
Ben de 5 blogger arkadasimi seciyorum. Herkese sevgiler....

1- kiz annesi

2- birdy sevda

3- bal bocukleri

4- anne kaleminden

5- evin nesesi

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...